Saint Jean şövalyeleri tarafından yaptırılan bu Şapel, kalenin en güzel yapısıdır. Olasılıkla 1406 yılında inşa edilmiş, 1519 – 20 yıllarında İspanyol şövalyeleri tarafından Gotik tarzda onarılmıştır. Kale 5 Ocak 1523’de Osmanlılar tarafından alınmıştır. Osmanlı geleneğine uygun olarak şapele bir minare eklenerek camiye dönüştürülmüştür. 1671 yılında Bodrum’u gezen Evliya Çelebi camiye “Süleymaniye Camii” dendiğini yazmaktadır. Minare, 1. Dünya Savaşında Fransız Dublex Zırhlısının Bodrum’u bombardımanı sırasında (26 Mayıs 1915) yıkılmış, 1997 yılında aslına uygun olarak yeniden yapılmıştır.
Şapel; tek nefli, üzeri beşik tonozla örtülü ve apsisli bir yapıdır. Hellenistik dönem yapılarından alınan devşirme malzemeyle yapılmıştır. Yan duvarlarında Mausoleion’dan getirilen yeşil taşlar kullanılmıştır. Kuzey yan duvarı üzerinde 1472 yılında Venedikliler tarafından yıkılan bir mescite ait iki ayrı yazıt bulunmaktadır. Bu yazıtlardan biri Gül-fü duasıdır. Bunlar Arap yazıtları olmayı, olasılıkla 11. yy Selçuklular devrine aittir. Ön cephenin iki köşesinde İspanyol şövalyelerin adları ve 1519-1520 tarihleri yazılıdır.

Şapel öncesi kalıntılar
İlk olarak 1994 yılında, bir teşhir çalışması sırasında Kale öncesi dönemlere ilişkin kalıntıların keşfedildiği bu alan, 2019 yılında Bodrum Kalesi Restorasyon Projesi kapsamında müze uzmanlarınca tekrar kazı ve temizlik çalışması yapılarak sergilenmeye başlanmıştır.
Antik kalıntılar

Şapelin altında bulunan Hellenistik Dönem’e (MÖ 323 – 33) ait kalıntılar, bir sur duvarının tabanı, kazı alanının dışına doğru devam eden düz bir taş platform ve birkaç kesme taştan oluşmaktadır. Mezarları ayıran taş bloğun üst yüzeyinde ince bir tabaka halinde sert, pembe harç bulunmaktadır. Romalı antik mimar-yazar Vitruvius (MÖ 81-15), Halikarnassos’un sıva kaplı tuğla duvar işçiliği ile ünlü olduğunu ve taş temeller üzerine kerpiç duvar yapımının, Batı Anadolu’daki yaygın bir antik Yunan yapı biçimi olduğunu yazmıştır.
Ortaçağ kalıntıları
Bulunan duvarların çoğu genellikle devşirme taştan harçlı moloz örgüdür. Bu duvarcılık tipi, Anadolu’da geç Roma ve Bizans mimarisinin ortak özelliğidir ve hatta Türk yapılarında da görülebilir. Bu duvarların hiçbiri kesin olarak tarihlendirilmese de, çevrelerindeki en eski dolgu katmanlarında Bizans çanak çömlek parçaları bulunmuştur. İki ana temel duvarı ortaya çıkarılmıştır. (Duvar A – Duvar B). Bu iki duvar birbirleriyle birleşmektedir ancak tüm bu duvarların nasıl bir yapıya ait olduklarını bu küçük kazı alanı içinde tanımlamak mümkün olmamıştır.
Kazı alanının kuzey bölümünde ise üç adet mezar ortaya çıkarılmıştır. 1 nolu mezarda bir birinin üzerine gömüşmül 12 yetişkin ve birkaç bebek birey iskeleti bulunmuştur. Tüm bireyler, başları batıya gelecek şekilde ve kolları karınlarının üzerinde birleştirilerek gömülmüşlerdir. İskeletlerin yanı sıra mezar hediyesi olarak çok az sayıda buluntu vardır. 1 nolu mezarın batısında yer alan 2 ve 3 nolu mezarlar da benzer yapıdalardır. 2 nolu mezarda da çoklu gömü yapılmıştır. 3 nolu mezar ise eski çağlarda soyulmuştur.
Bu gömü biçimi, Bizans Dönemi Hristiyan Yunan toplumu için tipiktir. Aynı döneme ait benzer mezarlar, Bodrum’un başka bölgelerinde de bulunmuştur. Mezar hediyelerinin az oluşu ve bu alandaki stratigrafik yapının karışıklığı tam tarihleme yapmayı zorlaştırmaktadır, ancak mezarların MS 12. yy ile 14. yy arasındaki bir dönemde, birkaç kuşağın gömülmesi için kullanıldığı düşünülmektedir.

The Chapel of the Castle
This Chapel constructed by the Knights of St John, is the most beautiful in the Castle. It was probably first built in 1406 and was then reconstructed in the Gotik style by Spanish Knights in 1519 – 20. Following Ottoman tradition, the chapel was converted in to a mosque wiht the addition of a minaret after the castle was surrendered to the Turks in 1523.
The Turkish traveller, Evliya Çelebi, visiting Bodrum in 1671, writes that the mosque was called “Süleymaniye Camii”. In World I, the minaret was destroyed during the French naval shellinh of the castle omay 26 th 1915. Minaret has been rebuilt 1997 in its original shape.
The chapel consists of a vaulted nave and apse. It was totally built of materials obtained from ancient Hellenistic constructions. The fren stoned used in the building o the side walls were brought from the Mausoleum. On the North wall, there are two separete inscriptions which belonged to a majid destroyed by the Venetians in 1472. One of this inscriptions is them pryer “Gül-fü” from the Koran. This are Arabic inscriptions, but are two cornerstones of the facade are inscribed the names of the Spanish Knights and the date 1519-20.
Pre-Chapel Remains
This area, where the remains of the pre-castle periods were discovered, was excavated fort he first time during an exhibition work in 1994. In 2019 the area is excavated again by the museum experts as part of the Bodrum Castle Restoration Project and organized as an exhibition area.
The Hellenistic (323-33 BC.) remains discovered in the chapel consist of the base of a fortification wall, a level stone platform extending to the east beyond the excavation area, and several ashlar stones incorporated into the Byzantine masonry, including the large stone dividing tombs 2 and 3. The uppersurface of latter is covered by a thin layer of hard, pink granular mortar.
Roman architect-writer Vitruvius (81-15 BC.) wrote that Halikarnassos was famous for its brick masonry covered in stucco, and mudbrick walls on stone socles are a common form of ancient Greek construction in Asia Minor.
Kaynak: Bodrum Kalesi
Fotoğraflar: Şebnem Atılgan @sebnematilgan34